YEKE DANISMANLIK

SÜRDÜRÜLEBİLİR GELECEK İÇİN SORUMLULUK ALMA

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ - 05 MAYIS 2011

Sürdürülebilir gelecek için sorumluluk almada temel hedef, "İNSAN"dır. Bunun için; "TEMİZ BİR DÜNYA" yani "YEŞİL ÇEVRE" ye ihtiyaç vardır.

İnsanoğlunun ise yaşamak için 3 temel gereksinimi var.

Nefes Alma,
Yeme , İçme ve
Barınma

Diğer tüm ihtiyaçlar, bu 3 temel ihtiyacın alt unsurları.

8b. Performans Göstergeleri

Çevresel performans
Yasal düzenlemelere ve yönetişim ilkelerine uyum
Toplumla ilgili performans
Sağlık ve güvenlik performansı
Sorumlu kaynak temini ve satınalma performansıdır.

Bunların değerlendirmesi ise RADAR ile yapılmaktadır.

KalDer 2007 yılında, Kurumsal Sosyal Sorumluluk kavramının da çatı modeli olan, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) nin hazırladığı "KÜRESEL İLKELER SÖZLEŞMESİ" ne taraf olmuş ve 70 kuruluş tarafından imzalanmasını sağlamıştır.
Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesinde (KİS) 10 madde de toplanan kurallar, 4 ana başlıkta gruplanmaktadır. İnsan hakları, Çalışma koşulları, Çevre ve Yolsuzlukla mücadele.

İstanbul'da 14-15 MART 2011 tarihleri arasında DEĞİŞİM LİDERLERİ ZİRVESİ yapıldı.

Bu zirvede yapılan tüm oturumların ortak paydası;

Artık bölgesellik kaybolmuştur. gelişen iletişim çağında tüm dünya tek bir bölgeye indirgenmiştir.
Gerek ülkeler arası, gerekse ülkelerin kendi içinde ;

- Güven ve bütünleşik liderlik,

- Yetişmiş insan sermayesi ve eğitim,

- Hukukun üstünlüğü ve insan haklarına saygı olarak ortaya çıktı.

Atrıca, insanlığın geleceği için "Yeşil Çevre" En önemli global sorun olarak vurgulandı.

Konferansda öne çıkan diğer önemli konular ;

Dünyada halen 7 milyar insan var. 2,5 milyar kişi tarıma bağlı yaşıyor.
Dünyada 1,4 milyar insan hala elektrikle tanışmadı
Yeni Yönetim yaklaşımları;

-Kaynakların Seferberliği (Yeşil Enerji, Ticari Güç, Eşit Vergi)

- Ekonomi - Ekoloji Dengesi

-Gıda Güvenliği,

-Yönetişim,

-Yolsuzlukların Önlenmesi

Küresel tehdit algısı değişiyor

50 yıl önce "Nükleer Tehdit" diyorduk,
Şimdi Doğa ve Çevre Tehditleri, Hastalıklar, Terörizm'den bahsediyoruz.
Tehdide bakış açısı değişiyor.

Nüfusa Bakış Açısının Değişimi :

Kuzeyde nüfus azalırken, Güneyde nüfus artıyor. Bu iki trend çatışıyor. Bu da göçü arttırıyor.

20. yüzyılda dünya 0,6-0,8 derece ısındı.
Bugünkü şartlarla, 100 yıl sonra dünya 5 derece daha ısınacak. Bu değişimde nerede yaşayacağımızı bulacağız. Isınma devam ederse, Türkiye dahil bir çok yer sahra çölü olacak.
Bu durumda yaklaşık 1,7 milyar insan güney küreye göç etmek zorunda kalacak
Emisyonları (Halen 50 milyon Ton/yıl) 2,5 kat azaltırsak, sıcaklık sadece 2 derece yükselecek.

BM eski Genel Sekreteri Koffi ANNAN'da şunları vurguladı;

Çevre herşeyi etkileyen bir husus. Bu konuda bir türlü toplu hareket edemedik. Küçük anlaşmalar oldu ama yeterli değil. Bu durumda her zaman fakir ülke zarar görüyor.
"İklim Adaleti" ilkesi uygulanmalı. Yani doğayı kirletenler bunun bedelini ödemeli.
2008'de gıda krizi ortaya çıktığında, fakir ülkeler çok zarar gördü. Çünkü; gelirlerinin zaten büyük bölümünü gıda harcamalarına yapıyorlardı.

Küresel ısınma ile ilgili önemli protokoller:

16 Eylül 1987 Montreal Protokolü : Ozon Tabakasını Delici Maddelere Yönelik
1992 Rio de Janeiro Konferansı : Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi

21 Mart 1994 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Konferansta ayrıca "Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi" ve "Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi" kabul edilmiştir

1995 - COP (Conferences of the Parties). 1, Berlin Zirvesi, Almanya
1996 - COP 2, Cenevre, İsviçre
1997 - COP 3, Kyoto, Japonya
1998 - COP 4, Buenos Aires
1999 - COP 5, Bonn, Almanya
2000 - COP 6, The Hague (Lahey), Hollanda
2001 - COP 6, Bonn, Almanya
2001 - COP 7, Marakeş, Fas
2002 - COP 8, Yeni Delhi, Hindistan
2003 - COP 9, Milano, İtalya;
2004 - COP 10, Buenos Aires, Arjantin
2005 - COP 11/MOP 1, Montreal, Kanada
2006 - COP 12/MOP 2, Nairobi, Kenya
2007 - COP 13/MOP 3, Bali, Endonezya

Ana madde: 2007 Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı

2008 - COP 14/MOP 4, Pozna?, Polonya
2009 - COP 15/MOP 5, Kopenhag, Danimarka
Ana madde: 2009 Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı
2010 - COP 16/MOP 6, Meksika

KYOTO Çerçeve Protokolü :

İmzalanma tarihi : 11 Aralık 1997

Yürürlük tarihi : 16 Şubat 2005

Taraf olanlar : 181 Ülke ve kuruluş

Dünyamızı tehdit eden Sera Gazları şunlardır;

Karbon dioksit (CO2)

Metan (CH4)

Nitro Oksit (N2O)

Hidroflorokarbon (HFCs)

Perflorokarbon (PFCs)

Sülfür hekzaflorid (SF6)

Kyoto Protokolü ve Türkiye

2004 yılında Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçece Sözleşmesi (BMİDÇS)'ne taraf olan ancak uzun süre Kyoto Protokolü'nü imzalamayan Türkiye 30 Mayıs 2008'de Protokolü imzalayacağını resmen açıkladı.
Başlangıçta tüm OECD ülkeleri gibi hem Ek 1, hem de Ek 2'de yer alan Türkiye, kendi başvurusu üzerine 2001'de Fas'ta yapılan toplantı da geçiş ülkesi sayılarak Ek 2'den çıkarıldı.
Türkiye'nin, Kyoto Protokolüne katılmasının uygun bulunduğuna ilişkin kanun tasarısı 05.02.2009 tarihinde, TBMM Genel Kurulunda kabul edilerek yasalaştı.
Türkiye, karbon salınımında dünyada 13.ülke.Son 10 yılda AB ülkeleri arasında en fazla karbon salınımı yapan ülke.

Yenilenebilir Enerji Kaynakları;

Rüzgar
Jeotermal
Solar

Geri Dönüşüm :

Geri dönüşüme olan ihtiyacın başlamasında savaşlar nedeniyle ortaya çıkan kaynak sıkıntıları etkili olmuştur. Büyük devletler, II. Dünya Savaşı sırasında ülke çapında geri dönüşümle ilgili kampanyalar başlatmışlardır. Vatandaşlar özellikle metal ve fiber maddeleri toplama konusunda teşvik edilmişlerdir. ABD'de geri dönüşüm işlemi yurtseverlik anlayışında çok önemli bir yer edinmiştir. Hatta, savaş sırasında oluşturulan kaynak koruma programları, doğal kaynakları kısıtlı bazı ülkelerde (Japonya gibi), savaş sonrası da devam ettirilmiştir.

Geri dönüşebilen maddeler

Doğada ;

Kağıt atıklar 55 yıl,
Plastik atıklar 550 yılda yok oluyor.
Sürdürülebilir bir gelecek için;
Atıklarımızı geri kazanmalıyız
Doğal kaynaklarımızı daha az tüketmeliyiz
Yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmeliyiz

Son Söz,

"YAŞADIĞIMIZ DÜNYA BİZE ATALARIMIZDAN MİRAS DEĞİL, ÇOCUKLARIMIZ VE TORUNLARIMIZIN EMANETİDİR"

ÖNDER KIRATLILAR

KalDer Yönetim Kurulu Üyesi